12 Mart 2008 Çarşamba

Adli DNA Tiplemesi

Adli DNA Tiplemesi

Herhangi bir spor karşılaşmasında ya da büyük bir kalabalık içinde bulunulunca herkes için ortak bir tespit vardır-insanlar birbirine benzemez. Farklılıklar cinsiyet, ırk, saç rengi, göz rengi ve yüz şekli gibi en belirgin özelliklerde ortaya çıkar. Gerçek şudur ki insanlar diğerlerini subjektif zihni süreçlerle kolaylıkla tanırlar. Ayrıca aile özelliklerimizi de kız ve erkek kardeşlerimizde, anneler ve babalar arasında ve bazen de daha uzak akrabalarda fark edebiliriz. Bir çocuk için “tıpkı babası ya da annesi” veya “sende büyükannenin gözlerini görüyorum” denildiği çok sıktır. Aile ağacı boyunca bu tip özellikleri tekrar tekrar görülebilir.
Kişilerin görünümü ve aile özellikleri biyokimyasal şifrenin ve insanların kimliği ile tekliklerini sağlayan yapı tuğlalarının ortaya koyduğu bir şeydir. Bireylerdeki farklılık ve benzerlikler genetik ilminin bilimsel temelidir. Genetiğin kökleri 19. Yüzyıl ortalarında Gregor Mendel’in genlerin herediteyi etkileyen faktörleri kontrol ettiğini öne sürdüğü dönemlere uzanır. Daha sonraki yüzyılda ve yirminci yüzyılın sonuna doğru genetik, genler ve kromozomlar ile kromozomların ana unsuru DNA gibi daha temel unsurlar üzerinde büyük ilerlemeler yapılmıştır.
DNA veya deoksiribonükleik asit, kişiler arasında teklik ortaya çıkaran bir anahtardır (tek yumurta ikizleri hariç). Yaşayan bireylerin şekil alma, büyüme, üreme gibi genetik bilgilerini ileten kimyasal taşıyıcı denilmiştir. Şekil olarak DNA molekülü bükülmüş bir merdiven yada çift helikse benzer. Merdivenin “basamakları” dört kimyasal temelden oluşur: guanin (G), adenin (A), timin (T) ve sitozin ©. Temel maddeler belli şekillerde çiftleşir-A her zaman T ile G her zaman C ile ve çift sarmanlı DNA heliksinin basamaklarını oluştururlar. A-T ve G-c çitlerinin birleşimi temel çiftler olarak bilinir. İnsan DNA’sında 3 milyon çiftin üzerinde tip vardır; ancak adli yönden kişilerde bunların çok küçük bir kısmının belirlenmesi yeterli olmaktadır.
DNA, kromozom adı verilen mikroskopik yığınlar oluşturur ve çekirdek içeren bütün hücrelerde vardır. DNA eritrositlerde bulunmaz; çünkü bunlarda çekirdek yoktur. Kandaki diğer hücreler DNA içerir. DNA kanda, sperm sıvısında, dokularda, kemik iliğinde, saç köklerinde, tükrükte, idrarda ve diş pulpasında bulunur. Bu örneklerin her biri DNA tiplemesiyle sonuç elde etmek için kullanılabilir özelliğe sahiptir.
Biyolojideki son gelişmeler bilim adamlarının DNA kodlarını çözmelerine ve DNA parçalarını inceleyerek kişiler arası benzerlik ve farklılıkları bulmalarına izin vermiştir. Adli DNA amaçları için kullanılan iki yöntem vardır: RFLP ve PCR. Restriction fragment length polymorphism (RFLP), polimeraz zincir reaksiyonundan (PCR) daha sık olarak adli olgularda kullanılmaktadır. Adli DNA teknolojisi hızla ilerlemekte ve iki teknoloji içindeki belli bölümler arası işbirliğini sağlayacak metotlar geliştirilmektedir.
RFLP, PCR’dan daha büyük örneklere gereksinim duymakta ve sonuca ulaşmak birkaç hafta almaktadır. Laboratuarda el emeği ve çok işgücü gerektiren bir tekniktir. Diğer bir teknik zorluk, testte radyoaktif etiketli reaktörlerin kullanılmasıdır. RFLP testinin avantajı alınan bir örneğin sonucunu çok küçük bir popülasyona-hatta birkaç milyonda bir insana-indirgeyebilmesidir.
Diğer yanda PCR kullanımı kolay olup küçük örneklerle de işe yarar. Sonuçlar RFLP tekniğinden daha kısa bir sürede alınır. En önemli farklılık, laboratuar test sonuçlarının doğasıdır. PCR popülasyon sonuçları geleneksel adli seroloji test sonuçlarına çok bağlantılıdır ve RFLP ile ortaya çıkan çok küçük sayılarla karşılaştırıldığında, ancak bin kişide bir kişi gibi yüksek bir sayıya indirgenebilir.
Adli DNA bilgi bankası olasıdır. DNA tipleme sonuçları merkezi bir bilgi merkezinde saklanabilir ve afetlerde ölenlerin kimlikleri ile cinayetleri aydınlatmaya yarar. Adli tıp laboratuarları tek bir ırza geçme olgusunun seri cinsel suç olgularıyla bağlantılı olup olmadığını ortaya çıkaracak ve DNA tipi bilgileri dosyada olursa, suçlu belirlenecektir.
Kan tipi belirlemek için başka metotlar ve başka biyolojik deliller vardır; ki bunlar geleneksel adli seroloji süreçleri olarak bilinir. DNA tiplemesinin kullanım alanı genişledikçe bu alternatif metotlar daha az kullanılacaktır.

Hiç yorum yok: